Selçuklu Çağı Mimarisinde Taş Malzeme ile Tuğla İşçiliğine Öykünme
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü İstanbul Türkiye(05j1qpr59)
Anahtar Kelimeler: Selçuklu Mimarisi, Taş Süsleme, Tuğla, Taç Kapı, Divriği, Urmiye.
Özet
Mimarlık tarihinde öykünme ve taklit etme uygulamaları yapısal sistemde veya bezemede sıklıkla kullanılan yaygın bir yöntemdir. Strüktür düzendeki taşıyıcılar, kemerler, pencereler ve kubbe gibi mimari elemanlara yüklenen anlamlar mekân – metafizik anlayış içerisinde değerlendirilmiştir. Özellikle mimari öykünmedeki plastik vurgular anlatım yönüyle daha da öne çıkmaktadır. Bunların dışında bazı inşa ve süsleme malzemelerinin maliyetli olması nedeniyle mimarlar veya baniler bina ettikleri yapılarda zorunlu olarak malzeme taklidine başvurmuşlardır. Mermer ve taş gibi inşa malzemelerinin taşıma maliyeti, yontma süresi ve uygulama zorluklarından dolayı alçı, sıva ve boya gibi materyallerle taklit edildiği bir gerçekliktir. Fakat bazen tersi uygulamalarla da karşılaşılmaktadır. Yapımı kolay ve seri bir şekilde üretilebilen tuğlanın ona nispeten daha zor olan taş ile taklit edildiği uygulamalar bulunmaktadır. Bunun birer örneği İran ve Anadolu’daki Selçuklu Çağı mimarisinde tespit edilmektedir. Divriği Kale Camii ve Urmiye Se Kümbet taç kapıları taş malzeme ile tuğla işçiliğine öykünerek dönemi içerisinde farklılık oluşturmuşlardır. Tuğla malzemeyi iyi kullanabilen Türklerin, bu yapılarda işlenmesi nispeten zor olan taşa tuğla görünümü aksettirmesi basit bir taklit olmanın ötesinde bir anlayıştır. 1180/81’de Mengücekli Sultanı Ebu’l-Muzaffer Şahinşah tarafından Meragalı Piruz oğlu Üstad Hasan’a inşa ettirilen Divriği Kale Camii’nin taç kapı bezeme düzeninde kullanılan bazı taşlar oyma – kabartma tekniğinde oluşturulmuş olsa da geometrik desenler ve yıldız motiflerine kazıma tekniğiyle tuğla görünümü verilmiştir. Kavsara kemeri ve kemer köşeliklerinde ise taşlar tuğla boyutlarında teşkil edilerek kullanılmıştır. Günümüze ulaşmasa da kemer köşeliklerinde çini mozaik uygulaması bulunmaktadır. 1184/85’te inşa edilen Urmiye Se Kümbet portalindeki yıldızlı geometrik örgüleri ve kitabeleri oluşturan taşlar tuğla gibi ayrı parçalar şeklinde ve tuğla boyutlarındadır. Motiflerin bir kısmında ise taşlar kesme tuğla biçiminde şekillendirilerek detaylarda da öykünme sağlanmıştır. Tuğlanın ana inşa malzemesi olduğu İran’da bu ünik örnek dikkat çekmektedir. Konu hakkında yapılan çalışmalarda Divriği Kale Camii taç kapısı bezeme yönteminin Anadolu’daki Selçuklu Çağı mimarisi için tuğla malzemeden taşa geçişin bir emaresi olduğu belirtilse de bu örnek için farklı bir yorumlama olduğu anlaşılmaktadır. Divriği Kale Camii ve Urmiye Se Kümbet taç kapılarının karşılıklı analizleri, dönemsel karşılaştırma ve değerlendirmeleri süsleme malzemesi kullanımına dair bazı açıklamalar sağlamaktadır. Urmiye ve Divriği gibi farklı coğrafyalardaki Selçuklu eserlerindeki bu öykünme uygulaması farklı önerme ve sonuçları beraberinde getirmektedir. Selçuklu mimari süslemesinde az denenen bu taş süsleme işçiliği gelenek ve yenilik tartışmasını doğurmaktadır.
Atıf: Yelen, Resul (2025). “Selçuklu Çağı Mimarisinde Taş Malzeme ile Tuğla İşçiliğine Öykünme”, Erdem, Aralık, Sayı:89, s. 237-276

