Ramazan UYKUR

Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü, DENİZLİ

Anahtar Kelimeler: Artuklu,sikke,iktidar,portre

Özet

Bu makalede 11-12. yüzyıllar arasında bugünkü Güneydoğu Anadolu bölgesinde Artuklu emirleri için basılmış bir grup figürlü Artuklu sikkesi irdelenmiştir. Zengin figür programları ile Orta Çağ imge dünyası hakkında önemli veriler sunan bu sikkeler üzerindeki hükümdar portreleri özellikle dikkat çekicidir. Bu makalede, tüm figürlü süslemeler yerine sadece "iktidar ve güç sembolü" olarak kullanılan hükümdar portreleri ele alınacaktır.

1 Hisn-ı Keyfa adının kökeni tam olarak tespit edilememekle birlikte bazı tahminlerde bulunulmaktadır. Kayfa adının Süryanicede kaya demek olan kifodan geldiği ileri sürülmektedir. Süryani kaynaklarında Hesna Kepha diye bahsedilen ve Arapçada Hisn Kayfa olarak geçen şehrin adı Kaya Hisarı anlamına gelmektedir. Hisn Kayfa zamanla Hisn Keyf olmuş, Osmanlı döneminde de Hasankeyf şekline dönmüştür. Bkz., Besim Darkot, “Hisn-ı Keyfa”, İA, V/I. Cilt, İstanbul 1993, s. 454. Artuklu sikkeleri üzerinde ise şehrin ismi, el-Hisn ( ) biçiminde yazılmıştır.
2 İslam öncesinde, Roma dönemine ait erken tarihli iki kaynakta şehrin adının Âmida olarak geçtiği görülmektedir. Bunlardan ilkini, Petersburg Akademisi Kaiserlichen Müzesi’nde bulunan ve 222-235 yılları arasına tarihlenen Âmida yazılı sikke diğerini ise; 359 yılında kentte yaşayan Romalı asker Ammianus Marcellinus’un anlattıkları oluşturur. Marcellinus, 359 yılı öncesinde Âmida adıyla anılan bu kentin çok küçük olduğunu, Sezar Konstantius’un şehri duvar ve kulelerle çevrelediğini anlatılmaktadır. Bkz., Canan Parla, “Diyarbakır Surları ve Kent Tarihi“, ODTÜMFD, Sayı I, 2005, s. 59, 66. (Erişim) http://jfa.arch.metu.edu.tr/archive/0258-5316/2005/Cilt22/sayi_1/57-84.pdf (21/09/2007) İslam sonrasında da eski çağlardaki Âmida adından alınarak bir müddet Âmid ve Kara-Âmid adı ile anılmıştır. 1517 yılında bütün bölge Osmanlıların eline geçti. Osmanlı döneminde Diyarbekir adı büyük bir eyaleti temsil ediyordu. Bu eyaletin paşa sancağına Âmid ismi veriliyordu. 1867 yılında Diyarbekir vilayeti kurulunca şehrin eski adı olan Âmid zamanla yerini Diyarbekir’e bırakmıştır. Daha sonrada Diyarbakır şekline dönmüştür. Besim Darkot, “Diyarbakır”, İA, III. Cilt, İstanbul 1993, s. 605.
3 Artuklu sikkeleri üzerinde isim olarak yazılmaktadır. Abdulgani Efendi Artuk Bey’in babasının adının Eksuk olduğunu; adının anlamının fazlalık ve artık, anlamına geldiğini, Artuk Bey’in, Maveraünnehir’de Şehreman Köy’ünde 1009 yılında doğduğunu, 78 yıl yaşayarak 1085’de öldüğünü rivayet etmektedir. Artuk Bey’in hayatı için bkz., Abdüsselam Efendi, Ümmü’l-İber, haz. H. H. Güneş, İstanbul, İmak Ofset Basım Yayın San. Tic. Ltd. Şti., 2007, s. 48-49.
4 Artuk ( ) kelimesinin eski kaynaklarda harekesiz yazılması nedeniyle okunuşu konusunda ihtilaf çıkmıştır. Artuk kelimesi Türkçede, harekeleri değiştiği takdirde Artak, Artik, Artuk, Ortak, Ortok veya Urtuk şeklinde de okunabilmektedir. İbn Hallikan (1211-1282), bahsi geçen ismin, Urtuk olduğunu bildirmiştir Bkz., İbrahim Artuk, Mardin Artukoğulları Tarihi, İstanbul, Gençler Kitabevi, 1944, s. 7, dpn. 3. Artukluların hangi boydan geldikleri hakkında da değişik fikirler vardır. Şemseddin elCezeri (ö. 1338), Cevahir el-Suluk’ta Oğuz Türklerinin iki büyük ailesi olan Artuklular’ın Döğer, Selçuklular’ın Kınık boyundan geldiğini bildirmektedir. Bu bilginin kaynağı için bkz., Artuk, age, s. 13 dipnot 2’de: Şams al-Dın al-Cazari Muhammed b. İbrahim, Cevahir el-Suluk, Bibliothèque Nationale, Arap Yazmaları Kısmı, Paris No: 6739, s. 377. Cezeri’nin bu kaydına rağmen Artuklu sikkelerinin üzerinde Oğuzların Kayı boyuna benzer tamgaların bulunması sebebiyle, Köprülü ve Sevim tarafından Kayı Boyu’ndan oldukları düşünülmektedir. Ali Sevim, “Artukluların Soyu ve Artuk Beyin Siyasi Faaliyetleri”, Belleten, Cilt XXVI, Sayı 103, 1962, s. 121-146; Fuat Köprülü, “Artukoğulları”, İA, I. Cilt, İstanbul, 1993, s. 617-625. 1875 yılında Ali Emiri (1857-1924) tarafından neşredilen eserde de, Emiri kendisinde bulunan Artuklu emirlerinden Hüsameddin Timurtaş’a ait sikke üzerinde bulunan Kayı Boyu damgasına benzer tamga nedeniyle Artuklular’ın o boydan geldiklerini belirtmektedir. Kâtip Ferdi, Mardin Mülûkü Artukiyye Tarihi, naşir, Ali Emirî, haz. Y. M. Yardımcı, İstanbul, Prestij Reklam, 2006. s. 10, dpn. 16. Ancak elde kesin deliller olmaması nedeniyle şimdilik Cezeri’nin kaydını esas alarak Artukluları Döğer boyuna ait bir Türkmen sülalesi kabul etmekte yarar vardır.
5 Çok sayıda çalışma bulunmakla birlikte bunlardan birkaçı şöyledir: Stanley Lane Poole, The International Numismata Orientalia, Coins of the Urtukî Turkumâns, Trübner & Co., Ludgate Hill. Printed by Stephen Austin and Sons, 1875. Stanley Lane Poole, Coins of the Urtukî Turkumâns (Foes of the Crusaders), New York, Reprinted Published by Charles H. McSorley Closter, t.y. M. le C.te De Mas Latrie, Trésor de Chronologie D’histoire et de Géographie, Pour l’étude et l’emploi des Documents du Moyen Age, Paris, 1889, s. 114. (Erişim) http://www.braidense.it/dire/tresor/pages/0000_001.html, (27/10/2008)
6 Artuk Bey, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın (1029-72) kumandanlarından biri olup 1064 yılında Alparslan’ın Kafkasya ve Doğu-Anadolu seferlerine katılmış, daha sonrada yine Alparslan’ın emriyle, Selçuklu emir ve kumandanlarıyla birlikte Anadolu’nun fethiyle görevlendirilmiştir. Mardinli Abdüsselam Efendi’nin Ümmü’l-İber adlı eserinde Artuk Bey’in Maveraünnehir’de bir köy olan Şehraman’da doğduğunu, babasının adının İlgâzî olduğunu ve Artuk Bey’in Beyazit’te 1085 yılında vefaat ettiğini bildirmektedir. Abdüsselam, age, s. 48.
7 İbrahim Artuk, Mardin Artukoğulları Tarihi, İstanbul, Gençler Kitabevi, 1944, s. 35-36.
8 Sikkeler ne Anlatır? Ortaçağ Anadolu Sikkelerinde Simgeler ve Çokkültürlülük, ed. E. Topraktepe, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 2009, s. 103.
9 Wayne G. Sayles, Ancient Coin Collecting VI, Non-Classical Cultures, Krause Publications 1999, s. 64-65, 72. (Erişim) http://books.google.com.tr/books?id=YTGRcVLMg6MC&pg=PA62&dq=%22Rome+o n+the+Euphrates%22&as_brr=3 (08/07/2009) Ayrıca bkz., William H. Valentine, Sasanian Coins, London, Spink and Son Lmtd., 1921, s. 38, s.n. 13.
10 Valentine, age., s. 45, s.n. 24.
11 Valentine, age., s. 52, s.n. 35.
12 Valentine, age., s. 53, s.n. 36.
13 Tayeb el-Hibri, “Coinage Reform under the Abbâsid Caliph al-Ma’mûn”, Journal of the Economic and Social History of the Orient, Vol. 36, No. 1, 1993, s. 59. (Erişim) http://www.jstor.org/stable/3632471 (13/02/2009)
14 Oleg Grabar, “Islamic Art and Byzantium”, DOP, Vol. 18, 1964, s. 80-81, res. 11-14. (Erişim) http://links.jstor.org/sici?sici=00707546%281964%2918%3C67%3AIAAB%3E2.0.CO% 3B2-8 (29/06/ 2008)
15 İslam Devleti’nin erken döneminde Halife Ömer’in Sasani tarzında sikkeler bastırdığı bilinmektedir. Yalnız Halife Ömer bu sikkelerin bazılarına “El Hamdü Lillâh, Muhammed Resul üllâh, La İlahe İllâllahü Vahdehû” gibi İslami içerikli yazılar/mesajlar ilâve ettirmiştir. Daha geniş bilgi için bkz., El-Makrizi, Eski ve İslamî Paralar, çev. İ. H. Konyalı, İstanbul, Gavsi Ozansoy Basımevi, 1946, s. 31, 49.
16 William F. Spengler, Wayne G. Sayles, Turkoman Figural Bronze Coins and Their Iconography, Vol. I, The Artuqids, Lodi, Wisconsin, Clio’s Cabinet, 1992, s. 34-35.
17 Georges le Rider, François de Callataÿ, Les Séleucides et les Ptolémées, Champollion, Rocher, 2006, s. 29, 48, res. 25.
18 Oğuz Tekin, Grek ve Roma Sikkeleri, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1994, lev., XXX, res. 473-474; Rider, age., s. 29, res. 26.
19 Karşılaştırma için bkz., Arslan, Melih, Lighfoot, Chris; Antik Sikke Defineleri, Ankara, Dumat Ofset Lmt. Şti., 1999, lev. 54, res. 801-809; Nicholas Lowick, “The Religious, the Royal and the Popular in the Figural Coinage of the Jazira”, Coinage and Histoy of the Islamic World, Great Britain, Variorum, 1990, s. 96; Islamic Coins, ed. R. A. Popic, E. B. Dov, Jerusalem, Isratypeset, 1976, s. 58.
20 G. F. Hill, Historical Greek Coins, London, Archibald Constable and Company Limited, 1906, s. 104-106, lev. VII, res. 59-60.
21 A Descriptive Catalogue of Greek Coins, Selected From the Cabinet of Clarence S. Bement, Esq. Philadelphia, New York, The American Numismatic Society, 1921, S. 124-125, Lev. IX, res. 124-125, 128; Sikkeler, age., s. 10, 104-106.
22 Stanley Lane Poole, Coins., s. 19; Stanley Lane Poole, Catalogue of Oriental Coins in the Biritish Museum, The Coins of the Turkuman Houses of Seljook, Urtuk, Zengee, Vol. III, Classes X-XIV, London, Printed by Order of the Trustees, Forni Editore, 1877, s. 127
23 İbrahim Artuk, Cevriye Artuk, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Teşhirdeki İslami Sikkeler Katalogu, I. Cilt, İstanbul, MEB, 1970, s. 393;İbrahim Artuk, Cevriye Artuk, Artukoğulları Sikkeleri, İstanbul, Sümer Kitabevi, Alemdar Ofset, 1993, s. 77.
24 A Descriptive Catalogue, age., s. 37, lev. VIII, res. 122-123. Spengler büstü Grek sanatındaki büstlere benzemekle birlikte yüz özelliklerinin iyi incelendiğinde çekik badem gözleri ile Türk tipi özelliği gösterdiğini düşünmektedir. Spengler, age., s. 20.
25 Otto Mørkholm, Erken Helenistik Çağ Sikkeleri, çev. O. Tekin, İstanbul, Homer Kitabevi, 2000, lev. xıı, fig. 203.
26 Mørkholm, age., lev. xıv, fig. 235, 236, 237, 238.
27 İsmâil Galib, Müze-i Hümayun, Meskûkât-ı İslamiyye Kısmından Meskûkât-ı Türkmaniye Katalogu, Beni Artuk, Beni Zengi, Füruu Atabekiye, Mülûk-i Eyûbiye Meyafârikin, Kostantiniye, Mihran Matbaası, 1311, s. 10. I. Ghalip Edhem, Catalogue des Monnaies Turcomanes, Beni Ortok, Beni Zengui, Frou Atabeqyéh Et Meliks Eyoubites de Meiyafarikin, Musée İmpérial Ottoman, Section Des Monnaies Musulmanes, par I. Ghalip Edhem, Constantinople, 1894, s. 12; Poole, Coins, s. 20.
28 Augustus ve Agrippa sırta sırta dönük sikke portrelerinde aynı bedenden çıkmaz, iki ayrı büst şeklindedir. Karşılaştırma için bkz., François Callataÿ, Greek and Roman Coins from the Du Castel Collection, London, Spink and Son Ltd., 1999, res. 358.
29 Roma Vatikan Müzesi’nde bulunan Janus Büstü resmi için bkz., (Erişim) http://tr.wikipedia. org/wiki/Dosya:Janus-Vatican.JPG 12/03/ 2008
30 B. Rebecca Burchett, Janus in Roman Life and Cult, a Study in Roman Religions, Wisconsin, PhD, University of Pennsylvania, George Banta Publishing Company, 1918, s. 34.
31 Burchett, age., s. 30.
32 Burchett, age., s. 36.
33 Nezahat Baydur, Roma Sikkeleri, İstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1998, s. 14, lev. I, res. 7.
34 Baydur, age., s. 16, lev. II, res. 15.
35 Baydur, age., s. 22, lev. V, res. 37.
36 II. Jullian Büyük Konstantin’in kuzeniydi ancak; onun gibi Hristiyan inancına geçmemişti. Hristiyan tarihinde lanetlenmiş bir kişilik olarak adı geçen II. Julian bilime önem veren filozof bir kişilikti. MS 4. yüzyıl Roması’nda Hristiyan erkekler için bu saç modeli ile yüzü tıraş etmek bir akım haline gelmiş ve Konstantin ailesi tarafından bu yüzyıldan itibaren basılmaya başlanmıştır. Ancak Hristiyanlığı benimsemeyen II. Jullian belki de bir muhalefet tarzı olarak sakallarını kesmemiş ve sikkesini sakallı bastırmıştır. Açıklama için bkz., Spengler, age., s. 75.
37 Baydur, age., s. 27, lev. vııı, res. 60; s. 29, lev. ıx, res. 67; s. 31, lev. ıx, res. 72; s. 32, lev. x, res. 75, 78. Poole, sikke üzerindeki büstün Roma İmparatoru Neron’un sikkelerinden kopya olduğunu bildirmektedir. Poole, Coins, s. 35.
38 Bazı araştırmacılar portrelerin Roma imparatorlarına benzediğini düşünmektedir: Bkz., Islamic, age., s. 58.
39 Baydur, age., s. 38, lev. xııı, res. 107.
40 Baydur, age., s.41, lev. xıv, res. 122.
41 Baydur, age., s. 46, lev. xvıı, res. 149.
42 Baydur, age., s. 50, lev. xvııı, res. 168.
43 Baydur, age., s. 64, lev. xxıv, res. 221.
44 Baydur, age., s. 82, lev. xxxııı, res. 299.
45 J. Sabatier, Description Générale des Monnaies Byzantines, Part Illustrée, Graz-Austria, Akademische Druck-U. Verlagsanstalt, 1955 , lev. pl ııı, res. 1, 2.
46 Tekin, age., s. 29.
47 I. Ghalip Edhem, Catalogue des Monnaies, s. 3; İsmâil Galib, Müze-i Hümayun s. 3; Poole, Coins, s. 15.
48 Spengler, age., s. 15-16.
49 Philip D. Whitting, Byzantine Coins, London, Barrie & Jenkins, 1973. Whitting, age., s. 18, fig. 7, 8; s. 190, fig. 311, 312, 313.
50 James D. Breckenridge, The Numismatic Iconography of Justinian II, New York, The American Numismatic Society, 1959, s. ıı, fig. 14, 15, 16, 20; Jacqueline L., Dosogne, “Le Message Iconographique”, Le Monnayage Byzantin, éd. T. Hackens, Louvain, Séminaire de Numismatique Marcel Hoc de Collége Érasme, 1984, age., s. 45
51 Zeliha Demirel Gökalp, Yalvaç ve Isparta Arkeoloji Müzelerinde Bulunan Bizans Sikkeleri, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Sos. Bil. Ens., (Yayınlanmamış Doktora Tezi), s. 111.
52 Gökalp, age., s. 102, 103.
53 Tekin, age., s. 30.
54 Poole, Coins, s. 20; Artuk, Artukoğulları, s. 78; I. Ghalip Edhem, age., s. 13, İsmâil Galib, age., s. 11.
55 Poole, age., s. 20.
56 I. Ghalip Edhem, age., s. 13, İsmâil Galib, age., s. 11.
57 Artuk, Artukoğulları, s. 79.
58 Spengler, age., s. 40.
59 Eva Baer, Ayyubid Metalwork with Christian Images, Leiden, Libraray of Congress Cataloging in Publication, 1989, s. 11.
60 Özden Süslü, Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, 1989, s. 27. El-Cezeri’nin Otomata’sında (1200) yer alan bir figürün haleli, başında sikke portresindekine benzer tüylü bir sorguç bulunmaktadır. Süslü, age., s. 57, res. 72.
61 Artuk, I. Aleksius Komnenus’un sikkesine benzettiği portrenin bir elinde küre diğerinde labarum tuttuğunu, Artuk, İstanbul, s. 350; Erkiletlioğlu ise III. Aleksios ve ya Johan’ın portresi olduğunu elinde ise küre ve teber tuttuğunu belirtmektedir. Halit Erkiletlioğlu, Oğuz Güler, Türkiye Selçuklu Sultanları ve Sikkeleri, Kayseri, Erciyes Üniversitesi Basımevi, 1996, s. 46.
62 Elinde küre tutan Bizans İmparatoru büstü görülmektedir. Artuk, age., s. 351; Erkiletlioğlu, age., s. 67.
63 Artuk, age., s. 388. Sikkenin fotoğrafı için bkz., http://www.eroncoins.com/index-tr.html (05/06/2009)
64 Poole, bu portreyi 1873 yılında ilk yayınladığında Meryem’i sembolize eden bir Bizans sikkesinden kopya olarak tanımlamış daha sonra 1877’de yayınladığı Britisih Museum Katalogunda ise, sadece yarım figür olarak söz etmiştir. Poole, Coins, s. 16, s.n. 1; Poole, Catalogue, s. 121, s.n. 320. Spengler ise, portrenin XII. yüzyıl İslam sanatında karşımıza çıkan gezegen tasvirlerinden biri olduğunu ve Artuk Şah için yapılan ayna süslemelerinde benzerleri görülen Jübiter ya da Satürn’ü sembolize eden erkek portre sembollerine benzediğini belirtmektedir. Spengler, age., s. 22.
65 Araştırmacıların görüşleri de aynı doğrultudadır. Bkz., Poole, Coins, s. 28; Poole, Catalogue, s. 147; Artuk, Artukoğulları, s. 90.
66 Alfred R. Bellinger, “Roman and Byzantine Medallions in the Dumbarton Oaks Collection”, DOP, Vol. 12, 1958, s. 133-135, fig. 8-11. (Erişim) http://www.jstor.org/stable/1291119 (02/02/2009) Baydur, age., s. 102, lev. xl, res. 363.
67 Spengler, age., s. 91.
68 Heraklius’un oğlu, ailesi ve sikkeleri için bkz., Warwick Wroth, Catalogue of the Imperial Byzantine Coins in the British Museum, Volume I, London, Oxford Horace Hart Printer to the University, 1908, s. 184-254. (Erişim) http://www.archive.org/stream/catalogueimperi02medagoog#page/n305/mode/1up (01/08/2009)
69 Wroth, age., pl.xxııı, res. 4, 5, 7, 8; Islamic, age., s. 59. Poole ve Artuk’ta önyüzdeki büstlerin Bizans İmparatoru Heraklius ve oğlu Heraklius Konstantinus’un 613-631 yılları arasında basılan sikkelerinden kopya edildiğini düşünmektedirler Poole, Coins, s. 26; Artuk,age., s. 91. Spengler ise kopya fikrine katılmaz ve Heraklius’un sikkesi ile karşılaştırıldığında muhtemelen bundan esinlenmiş olduğu, ama asla iddia edildiği gibi bire bir kopya olamayacağını belirtmektedir. Bkz., Spengler, age., s. 95. Ayrıca, Spengler Bu iki figürün doğulu tipinde ve astrolojik bağlantıları olduğu hipotezini ortaya atmaktadır. Spengler, küçük büstün başında iki küçük kanatın benzerinin klasik dönem 1. ve 2. yüzyıl Roma sanatında Merkür heykellerinde bulunduğunu, dolayısı ile küçük büstün bu gezegenin sembolü, büyük olanında güneşin, sembolü olduğunu belirtmektedir. Spengler, age., s. 95-96.
70 Wroth, age., plxxxııı, res. 8, 9,
71 Tekin, age., s. 30.
72 Gökalp, age., s. 92.
73 Gökalp, age., s. 94.
74 Poole, Coins, s. 28, Poole, Catalogue, s. 148; I. Ghalip Edhem, a.g.e., s. 41; İsmâil Galib, age., s. 39; Islam, age., s. 59.
75 Spengler, age., s. 100
76 Estella Jane Whelan, The Public Figure: Political Iconography in Medieval Mesopotamia, PhD. dissertation for New York University, 1979, s. 54. (Erisim) http://proquest.umi.com/pqdweb?index=0&did=760583971&SrchMode=1&sid=2&F mt=1&VInst=P ROD&VType=PQD&RQT=309&VName=PQD&TS=1254931420&clientId=63518 (05/04/2009)
77 Gökalp, age., s. 97-98.
78 I. Ghalip Edhem, age., s. 49; İsmâil Galib, age., s. 46; Spengler, age., s. 119-120.
79 Poole, age., s. 334; I. Ghalip Edhem, age., s. 10; İsmâil Galib, age., s. 8; Artuk, İstanbul, s. 392.
80 Güner İnal, Türk Minyatür Sanatı (Başlangıcından Osmanlılara Kadar), Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 1995, s. 46-47, res. 24.
81 Baer, Ayyubid, s. 41, fig. 91.
82 William F. Spengler, Wayne G. Sayles, Turkoman Figural Bronze Coins and Their Iconography, Vol. II, The Zengids, Lodi, Wisconsin, Clio’s Cabinet, 1992, s. 31.
83 Sikkeler, age., s. 96-97.
84 İnal, age., s. 30, res. 41.
85 Baer, Metalwork in Medieval Islamic Art, New York, State University of New York Pres, 1983, s. 264, fig. 214.
86 Spengler, age., s. 30.
87 Baer, age., s. 262-263, fig. 213.
88 Eva R. Hoffman, “Pathways of Portability: Islamic and Christian Interchange from the Tenth to the Twelfh Century”, Art History, Vol. 24, No. 1, February 2001, s. 40-41.
89 Erginsoy, age., 316-317, res. 166c.
90 Özme, bu tipte tahtta oturur şekilde cepheden kompozisyonların, Bizans’ta I. Basileus (867- 886) devrinden itibaren, İsa tasvirlerinde görülmeye başlaması ve Bizans İmparatorluğu’nun sonuna kadar görülmeye devam etmesi nedeniyle Bizans kökenli olduğunu ve buradan Anadolu Selçuklu sanatına girdiğini ifade etmektedir. Ancak, Antik Türk mitolojisinde hakanın egemenlik alanı olan taht, Türk tarih, sanat ve edebiyatında daima hâkimiyet ve hükümdarlık sembolü olmuştur. Etkileşim olmakla birlikte bu tasvirlerin kökenini Bizans yerine, Orta Asya Türk kültünde aramak gerektiğine inanmaktayız. Özmenin açıklaması için bkz., Adil Özme, “Anadolu Selçuklu Sikkelerinde Figür Programı”, V. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu Bildiriler, Ankara 2001, s. 438.
91 Nasîreddin Artuk Arslan daha sonraki yıllarda darp edilen sikkelerinde tahtta oturan hükümdar tasvirini tekrarlamıştır. 634(1236-37) yılında basılan sikkesinde sağ elinde göğüs hizasında küre tutmakta, sol elini ise dizine dayamış ve başında yanlardan püskülleri sallanan yassı bir başlık takmıştır. 635 (1237-38) yılında basılan aynı kompozisyonun hakim olduğu diğer sikkesinde ise bu kez küre hükümdarın sol eline geçmiştir.
92 Sikkeler, age., s. 52.
93 Erkiletlioğlu, age., s. 58; Sikkeler, age., s. 53
94 Sikkeler, age., s. 57, 58.
95 Resim ve açıklama için bkz., Seval Usta, Selçuklu Çini Ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış, İstanbul, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), 2005, s. 322.
96 Usta, age., s. 119, res. 18.
97 Usta, age., s. 129, res. 23.
98 Bilge Kağan’ın (ölm. 734) oturuş tarzını iki Türk sanatkârı, Azganar Er-Agar ve Çiner’in oyduğu taş lahdin üzerinde görmekteyiz. Lahitte cepheden görünen kağan bağdaş kurmuştur. Emel Esin, Türklerde Maddi Kültürün Oluşumu, İstanbul, Kabalcı Yayınevi, 2006, s. 319, res. 259.
99 Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1992, s. 35, res. 24.
100 Usta, age., s. 130, res. 24.
101 Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş, İstanbul, Kabalcı Yayınevi, 2001, s. 130, res. 25; Erginsoy, age., s. 61-62, res. 8.
102 Erginsoy, age., s. 55, res. 2.
103 Göktürk Devleti çağında bir hakanın tahta çıkış töreni bir Çin kaynağında şöyle anlatılmaktadır: “…Yeni bir hükümdar seçildiği zaman, devletin ileri gelenleri onu bir keçe içine koyarak, yeni yerine getirirlerdi. Güneşin gezindiği yönü takip ederek, onu dokuz defa çevirirler ve her çevrilişte de, ona tabi olan herkes saygı ile eğilir ve selam verirdi. Bu iş sona erdiğinde onu bir ata bindirip boğazını bir iplik ile sıkarlar, atının üzerinde dolaştırarak baygın hale gelince sorarlardı: -“Kaç sene bizim Kağanımız olacaksın?” Baygın olan kağan konuşamaz ve ancak mırıldanırdı. Bu mırıldanmalardan kaç sene mana çıkartılarak kaç sene kağanlık yapacağını anlarlardı…” denilmektedir. Bu konuda daha detaylı bilgi için bkz., Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, I. Cilt, 3. baskı, Ankara, Türk Tarih Kurumu, 1998, s. 294-295.
104 Bir Göktürk kağanı olan Tong Yabgu’nun tahta çıkışı S. Julien tarfından şöyle anlatılmıştır: “Hanın otağı göz kamaştırıcı altın çiçeklerle süslüydü. Teşrifatçılar otağın üst kısmına iki sıra hasır serdirdi ve parlak atlas elbiseler giymiş kişiler iki sıra halinde oturdular. Hanın muhafızları arkasında duruyordu… Han tahta oturdu… Çift minder ve post üzerinde oturuyordu… Çin elçileri geldi… Han müzik çalınmasını ve şarap sunulmasını emretti ve elçilerle içti… Misafirler birbirlerinin şerefine içiyorladı.” Esin, age., s. 129, 149-150.
105 Yaşar Çoruhlu, Erken Devir Türk Sanatı, İstanbul, Kabalcı Yayınevi, 2007, s. 170, res. 45; Esin, Türklerde Maddi, s. 319, res. 259.
106 Esin, age., s. 321.
107 Esin, age., s. 322.
108 Çoruhlu, age., s. 288.