Mustafa GÜNEŞ

Dumlupınar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyat Bölümü,

Anahtar Kelimeler: Türk şiiri,aruz,Mehmet Âkif Erso

Özet

VIII. yüzyılda Arap edebiyatında doğan aruz, başta İran edebiyatı olmak üzere İslâm edebiyatlarında kullanılmaya başlandı ve İslâmiyet'in kabulünden sonra da Türk şiirinde yer aldı. Mehmet Âkif Ersoy, çocukluğundan itibaren özellikle şiire meraklı olan bir insandır. Onun, şiir dünyasını besleyen en güçlü damarlardan birisi de divan şiiri geleneğidir. Çocukluğundan itibaren klâsik edebiyat geleneği içerisinde yetişen Mehmet Âkif'in şiirlerinde, şekil açısından eskiye ait pek çok unsur ve özellik bulunur. Şair, bütün şiirlerini divan edebiyatı nazım şekillerini kullanarak aruz vezni ile yazmıştır. Sağlam bir anlatım, aruz vezninin Türkçeye başarıyla uygulanmış olması ve hikâye üslubunu çok sevmesi gibi konular, Mehmet Âkif'in şiirinin en belirgin özelliklerini gözler önüne serer. Önemli bir kısmı manzum hikâyelerden oluşan Safahat adlı şiir kitabı, bir yönüyle modern bir mesnevi veya manzum bir roman olarak da kabul edilir. Mehmet Âkif Ersoy, son devirde Türk şiirinde aruzun başarıyla uygulanabileceğini şiirleriyle açıkça göstermiştir. Aruz, Mehmet Âkif'in şiirlerinde Türkçe ile en güzel şekilde bağdaşmıştır.