Günil CEBE

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü/NEVŞEHİR

Anahtar Kelimeler: Kimlik,ulus-devlet,eko-eleştiri,anlatı teknikleri,Yaşar Kemal,Bir Ada Hikâyesi

Özet

Yaşar Kemal (1923-2015), Bir Ada Hikâyesi başlıklı dörtlemesinde, Birinci Dünya Savaşı'ndan Cumhuriyet sonrasına uzanan bir zaman aralığında çeşitli savaşlara tanık olmuş insanları ve Anadolu coğrafyasını anlatmıştır. İnsanın diğer insanlarla olduğu kadar tarihle, ulus-devletle, insan olmayan varlıklar ve doğa ile ilişkilerini kurgulamıştır. 1997- 2012 yılları arasında yazılmış olan Bir Ada Hikâyesi, yazarın edebî yaşamındaki gelişmeyi ve bütünlüğü değerlendirmek açısından önem taşımaktadır. Bu makalede, dörtlemedeki karakterlerin ve ada topluluğunun ulus-devlet karşısındaki konumu mercek altına alınarak roman kişilerinin geçmişle, birbirleriyle ve diğer varlıklarla kurdukları ilişkiler çözümlenmiştir. Eko-eleştiri, milliyetçilik kuramları ve tarih-kimlik ilişkisini bellek açısından irdeleyen yaklaşımlardan yararlanılmıştır. Bu yolla, yazarın insan-doğa etkileşimini nasıl yorumladığını göstermenin yanı sıra tarih algısına yeni bir bakış açısı getirmek amaçlanmıştır. Ayrıca yazarın kendine özgü anlatı teknikleriyle, roman türüyle nasıl ve neden hesaplaştığı sorgulanmıştır. Sonuçta, yazarın egemen ulusdevlet söylemiyle diyalojik ilişki içinde olan alternatif bir tarih anlatısı yarattığı anlaşılmıştır. Tarihi yazan devletin yerine onu yapan bireylerin anlatılarının birleşmesiyle oluşan bu alternatif anlatıyı kurmak için, sözlü kültürden ödünç alınan tekniklerin roman türünde dönüştürüldüğü görülmüştür. Böylece, Batı Avrupa merkezli ve akılcılığın ürünü olan ulus-devleti eleştirirken, onun edebî üretimi olan roman türünü de sorguladığı gösterilmiştir.