Abdullah HARMANCI

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, KARAMAN.

Anahtar Kelimeler: Öykü,Türk öykücülüğü,Peyami Safa.

Özet

Daha çok romancılığı ile tanınan Peyami Safa, öykü türünde de çok sayıda eser vermiştir. Peyami Safa'nın edebiyat dünyasınca adının duyulmasının gazetelerde yayımladığı öyküleriyle olduğu hatırlanırsa, yazarın öykücülüğünün onun edebi portresini daha iyi anlamamızı sağlayacak nitelikte olduğu dikkat çeker. Yıllar sonra vereceği eserlerinin çekirdeğini oluşturan öyküleri, daha çok insanların şehevi arzularını ön plana alan aşk temasına yönelmiştir. Bunun dışında, ölüm, yoksulluk, hastalık, hırsızlık, savaş, ahlaki yozlaşma gibi temalarda da öyküler yazmıştır. Makalemizde; Peyami Safa'nın öykülerinde işlediği konular yazarın metinlerinden örnekler verilerek incelenmeye çalışılacaktır.

1 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 7.
2 Bu konuda çok fazla örnek olmakla birlikte İhsan Işık’ın kitabına bakılabilir: Işık, İhsan, (2007), Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi, Ankara, Elvan Yayınları, s. 3068.
3 Tarancı, Cahit Sıtkı (1940), Peyami Safa: Hayatı ve Eserleri, İstanbul, Semih Lütfi Kitabevi, s. 4.
4 Cevdet Kudret (1967), Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman 2, İstanbul, Bilgi Yayınevi, s. 326.
5 Ayvazoğlu, Beşir (1998), Peyami, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 63-71. Ayrıca bk. Göze, Ergun (1987), Peyami Safa, İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 10-11.
6 Bu yayınlar arasında örnek olarak henüz tefrika halinde bulunan şu sözlüğe bakılabilir: Lekesiz, Ömer, Su, Hüseyin (2007), “Öykücüler ve Öykü Kitapları Sözlüğü-20”, Hece Öykü, S: 20, s. 170-171.
7 Okay, Orhan (2002), “Peyami Safa” maddesi, Büyük Türk Klasikleri C.13, İstanbul, ÖtükenSöğüt, s. 435.
8 Yazarın Gençliğimiz, Süngüler Altında ve Aşk Oyunları gibi uzun öykülerinin [İ.Ç., (2000), “Türk Öykü Yazarları ve Öykü Kitapları”, Hece, S: 46-47, s. 412.] Halil Açıkgöz’ün bir araya getirdiği “küçük hikâyeler”den farklı olarak tematik anlamda ve temel alınan meseleler bağlamında romanlarına daha yakın olduğu görülür. Örneğin bu uzun öykülerde, romanlardaki Doğu-Batı meselesi tartışılmaya başlanmıştır. Nitekim Selim İleri, “Gençliğimiz’de, bugün çağdışı sayabileceğimiz düşüncelerin (yaşama biçimi açısından Batılılaşmanın yanlışlığı, Doğulu kalmadaki gizemli güzellikler) gerçekten usta bir anlatımla işlendiğini görüyoruz” diyerek uzun öykülerde işlenen meselelere değinir. Bu meseleler romanlarındakilerle paraleldir. [İleri, Selim, (1975), “Türk Öykücülüğünün Genel Çizgileri”, Türk Dili, S: 286, s. 11.] Hâlbuki bizim incelemeye çalıştığımız “küçük hikâyeler”de yazarın henüz bu alana yeterince yer vermediği bir gerçektir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, makalemizin sınırları içerisine sadece birkaç sayfalık uzunlukta olan öyküleri almaya karar verdik. Amacımız, yazarın sonraki eserlerinin nüvesi olma özelliği gösteren öykülerini, işlenen temalar bağlamında incelemek ve böylece öykülere “daha yakından” bakmaya çalışmaktır.
9 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 7.
10 Age., s. 29-32.
11 Age., s. 34.
12 Age., s. 35.
13 Age., s. 36-39.
14 Age., s. 223-226.
15 Age., s. 238-240.
16 Age., s. 114-117.
17 Age., s. 119.
18 Age., s. 136-152. Bu öyküdeki esrarengiz özelliklerle çizilmiş kadın, Peyami Safa’nın bir yazısında ideal kadın olarak çizdiği özelliklere sahiptir. Peyami Safa, Kadın Aşk Aile adlı eserinde üç kadın tipinden söz eder. Bunlardan birincisi “…erkekleşmiş, mantıkçı ve konuşkan, içinin bütün gölgeleri süpürülmüş…” bir kadındır ve tabii ki yazara göre makbul değildir. İkincisi bunun tam zıddıdır. “…düşünmediği için akıldan, konuşmadığı için dışarıdan ışık almaz.” Yazara göre bu da makbul değildir. Yazarın ideal bulduğu üçüncü tip kadına gelince… “Onun ruhunda, aklın eşit ve sürekli aydınlığına bedel, seziş anlarının parlayıp sönen şimşek aydınlığı vardır. Sonra bu ruh, bir mehtap loşluğu içinde, şüphesizlere olduğu kadar belkilere de, hesaplara olduğu kadar hayallere de, muhakkaklara olduğu kadar ihtimallere de kayan bir esneklik ve yumuşaklıkla rüyasına dalar.” Bk. Safa, Peyami, (1999) Kadın Aşk Aile, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 21-22.
19 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 319-323.
20 Age., s. 65-69.
21 Age., s. 233-235.
22 Age., s. 126-131.
23 Age., s. 256-258.
24 Age., s. 381.383.
25 Age., s. 267-269.
26 Age., s. 393-398.
27 Age., s. 72-76.
28 Age., s. 9.
29 Aynı yer. Bunun istisnası olarak yazarın bir öyküsüne “Acı Şeyler… Fakat Doğru” başlığını koyması örnek gösterilebilir. Zira öyküde erkeklerle ilişkiye giren ve frengi olan bir kızın durumu anlatılır. Öykünün başlığı yazarın tarafsızlığını koruyamadığını, nadiren de olsa düşüncelerini doğrudan ifade ettiğini gösterir. Ayrıca Açıkgöz’ün yukarıdaki ifadeleri arasında geçen, Peyami Safa’nın dikkatinin “cemiyeti sarsan medeniyet krizinin üzerinde” durduğu belirlemesi doğru olmakla birlikte, “medeniyet krizine” yapılan bu vurgunun dolaylı bir vurgu olduğunu mutlaka söylemeliyiz. Zira daha sonra yazacağı uzun öykülerde ve romanlardaki gibi bilinç düzeyine yükselmiş, bir “mesele” halini almış Doğu - Batı tartışmasının yazarın “küçük hikâye”lerinde söz konusu olmadığı bir gerçektir.
30 Age., s. 65-69.
31 Age.,, s. 157-160.
32 Age., s. 160-166.
33 Age., s. 170-173.
34 Age., s. 336.
35 Age., s. 295.
36 Age., s.181.
37 Peyami Safa’nın ölümle ilgili düşüncelerine işaret etmesi bakımından Vecdi Bürün’ün anılarına bakılabilir. “Peyami Safa ve Ölüm Düşüncesi” başlıklı yazısında, Vecdi Bürün, yazarın, ölümün çaresi olarak Kuran’ı gösterdiğini belirtmiştir. Bk. Bürün, Vecdi, (1978), Peyami Safa ile 25 Yıl, İstanbul, Yağmur Yayınevi, s. 180-185.
38 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 51-54. 39 Age., s. 166-170.
40 Age., s. 283-291.
41 Age., s. 328-333.
42 Age., s. 160-166.
43 Age., s. 343.
44 Tekin, Mehmet (1999), Romancı Yönüyle Peyami Safa, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 14.
45 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 331.
46 Ayvazoğlu, Beşir (1998), Peyami, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 63-71. Ayrıca bk. Göze, Ergun, (1987), Peyami Safa, İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 10-11.
47 Ayvazoğlu, Beşir (1998), Peyami, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 64.
48 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 221-223.
49 Age., 389-393.
50 Ayvazoğlu, Beşir (1998), Peyami, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 44.
51 Oktay, Ahmet (1993), Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, s. 1229.
52 Tekin, Mehmet (2003), Peyami Safa ile Söyleşiler, Konya, Çizgi Kitabevi, s. 65.
53 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 213-216.
54 Age., s. 228-230.
55 Age., s.383-385.
56 Age., s. 121-122.
57 Lekesiz, Ömer (1997), Yeni Türk Edebiyatında Öykü, C. 1, İstanbul, Kaknüs Yayınları, s.200-227.
58 Safa, Peyami (1980), Hikâyeler, İstanbul, Ötüken Neşriyat, s. 192.
59 Age., s. 253-256.
60 Age., s. 347.
61 Age., s. 354-360.
62 Age., s. 405-410.