Modernleşme Çağının Bir Eğitim Kurumu: Denizli İdadisi
Mithat AYDIN
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı, DENİZLİ
Anahtar Kelimeler: Denizli İdadisi,Aydın Vilayeti Maarif Müdürlüğü,1899 Depremi,Ali Rıza Efendi
Özet
İdadiler, eğitim kurumlarının modernizasyonunda yakın dönem tarihimizin önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. Rüşdiye mekteplerinin üzerinde, sultanilere öğrenci hazırlamak amacıyla tesis edilen idadilerin ilki İstanbul'da 1873'te açılmıştır. İdadilerin taşrada yaygınlaşmaya başlaması ise 1880'lerden sonradır. Bu bağlamda Denizli İdadisi 1891'de Osmanlı taşrasındaki idadiler arasına katılmıştır. Beş yıllık gündüz öğretim veren Denizli İdadisi'nde incelediğimiz dönemde yedi öğretmen görev yapmıştır. Okul yönetimi, okutulan dersler, öğretim kadrosu, okulun öğrenci durumu bu çalışmanın üzerinde durulan konuları olmuştur. Ayrıca, Denizli'de büyük tahribata yol açan 1899 depreminin Denizli İdadisi ve şehrin eğitim yaşamı üzerindeki etkileri ele alınan başlıca konulardan bir başkası olmuştur.
1 Osman Ergin (1977), Türk Maarif Tarihi, c.1-2, Eser Matbaası, İstanbul, s.495.
2 Bayram Kodaman (1991), Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s.115. 1869 Nizamnamesi’nde idadiler için öngörülen dersler sonraki zamanlarda değişikliğe uğramıştır. Örneğin açılan ilk idadilerin programında Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca, jimnastik ve müsellesat (trigonometri) gibi dersler yer alırken, 1869 Nizamnamesi’nde bulunan mantık, ilm-i mevalid, ilm-i servet, hikmet-i tabiiye ve kimya dersleri çıkarılmıştır. Kodaman, age, s.117.
3 Hasan Ali Koçer (1987), Türkiye’de Modern Eğitim (1773-1923), Uzman Yayınları, Ankara, s.130. Kodaman, age, s.117 (Faik Reşit Unat, Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihî Bir Bakış, Ankara, 1964’e atfen). Mora’daki Yenişehir, bazı yayınlarda Yanya’daki Yenişehir ile karıştırılmaktadır. Biz, bu noktada Mora’daki idadinin önce açılmış olduğu kanaatini edindik. Ayrıca, Said Paşa, Yanya’daki idadinin tesisini Bursa, Edirne ve Çanakkale ile beraber 1302 (1884/1885) tarihi icraatları arasında göstermiştir. Bakınız: Ergin, age, c.3-4, s.925. Fakat, bu idadi, Yanya’nın merkezindeki idadi olmalıdır.
4 Kodaman, age, s.117-118.
5 Benjamin C. Fortna (2005), Mekteb-i Hümayûn/Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde İslâm, Devlet ve Eğitim, Çeviren: Pelin Siral,1. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, s.152.
6 Kodaman, age, s.121.
7 Koçer, age, s.131.
8 Koçer, age, s.131.
9 Kodaman, age, s.129; Hüseyin Dilaver (2002), “II.Meşrutiyet Döneminde Yayınlanan Bir İstatistik Mecmuasına Göre Osmanlı Maarifi”, Türkler,Yeni Türkiye Yayınları, c.15, Ankara, s.83.
10 Dilaver, age, s.83.
11 Kodaman, age, s.126.
12 BOA., MF.MKT., 714/58, 25 Ra.1321.
13 İdadi’nin Değirmenönü Mahallesi’nde öğretime 1903 yılına kadar devam ettiği ileri sürülmektedir. Ancak, bu tarih doğru olmasa gerektir. Çünkü, aşağıda üzerinde durduğumuz bir belgeden de anlaşıldığı gibi, İdadi binasının tamiratı 6 Eylül 1900’de tamamlanarak öğretime açılmıştır.
14 Koca Mektep dergisi (2007), “Tarihlerle Denizli Lisesi”, Sayı: 14, Ankara, s.6-7; Koca Mektep dergisi (1997), “Tarihçe”, Sayı:1, Denizli, s.16.
15 SVA-1311, s.350.
16 SVA-1316, s.309.
17 SVA-1319, s.247.
18 SVA-1320, s.251.
19 SVA-1321, s.239.
20 Vilayet salnamelerine göre hazırlamış olduğumuz tablodaki görevlendirmenin, aşağıda öğretmenlerin maaşları ile ilgili vermiş olduğumuz 1319 (1903) yılı görevlendirmeleri ile tutarsızlıklar göstermektedir. Kuşkusuz, bu tutarsızlık, salnamenin tarihinin aynı öğretim yılına ait olmamasından kaynaklanmıştır. Ayrıca, dönem içinde farklı nedenlerle ders görevlendirmelerinde değişiklerin yapılmış olabileceği ihtimalini de gözden uzak tutmamak gerekmektedir.
21 SVA-1319, s.247; 1320, s.251.
22 Bakınız: SVA-1311, s.350; 1312, s.350; 1313, 330; 1314; s.324-325; 1315, s.3291316, s.309; 1317, s.289; 1319, s.247; 1320, s.251; 1321, s.239; 1323, s.233; 1326, s.512-513.
23 Bu arada, öğretmenlerin ders görevlendirmeleri sırasında yazışmalara yansıyan bir hususa değinmeden geçemeyeceğim. Bilindiği gibi öğretmenler, mesleğe kutsal değerleri üzerine yemin ederek başlarlardı. Yapılan yeminde verilen ilk söz, “Padişaha sadakatten ayrılmamak”tı. Bu ise, Osmanlı devlet geleneğinde padişahın şahsıyla özdeşleşen devlet düşüncesinin, Sultan II.Abdülhamid devrinde kendine özgün yapısıyla iyiden iyiye tahkim edilmiş olduğunu göstermektedir. Bununla ilgili olarak, Süleyman Fehmi Efendi’nin Denizli İdadisi’nde göreve başlaması nedeniyle Avdın Vilayeti Maarif Müdürlüğü’ne gönderilen 22 Haziran 1319 (5 Temmuz 1903) tarihli bir yazıda şu ifadeler yer almaktadır: “…burada bulunan Süleyman Fehmi Efendi’nin veliyyü’l-ni‘met efendimiz hazretlerine sadâkatden ayrılmayacağına ve kendisine tevdi‘ buyrulan hıdmetleri emniyeti sû-i isti‘mâlden ahvâli irtikâb etmeyeceğine da’ir tahlîfi icrâ ve harcırâhı itâ kılınmış olduğundan diğerlerinin dahi ol vechle tahlîflerinin ifâsı…” BOA., MF.MKT., 714/58, 25 Ra. 1321, s.1.
24 BOA., MF.MKT., 714/58, 25 Ra.1321.
25 İdadilerin ders ücretlendirmelerinin birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, Denizli İdadisi ile Kırkkilise (Kırklareli) İdadisi’ndeki ders ücretlendirmesi karşılaştırıldığında, bu farklılığı görmek mümkündür. Denizli İdadisi’nde birkaç şube veya ders birleştirilerek ücretlendirme yapılırken, Kırkkilise İdadisi’nde her ders için ayrı bir ücret tespit edilmiştir. Örneğin, Denizli İdadisi’nde Fransızca, malûmat-ziraiye, malûmat-ı sıhhiye derslerinin ücreti topluca 690 kuruş olarak hesaplanmışken, Kırkkilise İdadisi’nde malûmat-ı fenniye için 250 kuruş, inşa ve kitabet için 200 kuruş, Hesap için yine 200 kuruş değer biçilmiştir. Bu noktada birebir karşılaştırma imkânı bulunan usûl-ı defterî dersinin ücreti, Denizli İdadisi’nde 40 kuruş, Kırkkilise İdadisi’nde 200 kuruştur ki; bu, belirgin bir farklılığa işaret etmektedir. Diğer taraftan, öğretmenlerin aldıkları ücret bakımından her iki idadinin birbirinde çok farklı olmadığını belirmek gerekir. Öğretmenlerin aldıkları ücret -müdürler hariç- Denizli İdadisi’nde 150 ila 720 kuruş arasında iken, Kırkkilise İdadisi’nde 200 kuruş ila 600 kuruş arasındadır. Mesut Ayar, “Kırklareli (Kırkkilise) Mekteb-i İdadisi”, History Studies, Volume:2/3, 2010, s.49.
26 Örneğin; 1895 tarihinde Ankara İdadisi Müdürü, “müdürlük” görev ücreti olarak 1.000 kuruş alırken, Kırkkilise İdadisi Müdürü 500 kuruş almaktaydı. BOA., MF.MKT., 223/14, 4 Ra. 1312; Ayar, age, s.49.
27 Selçuk Akşin Somel (2010), Osmanlı’da Eğitimin Modernleşmesi (1839-1908)/İslamlaşma Otokrasi ve Disiplin, Çeviren:Osman Yener, 1.Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, s.207-208.
28 BOA., MF.MKT., 198/11, 3 N.1311, s.1 (Aydın Vilayeti’nin yazısı).
29 BOA., MF.MKT., 198/11, 3 N.1311, s.2 (Maarif Nezareti’nin yazısı).
30 BOA., MF.MKT., 266/56, 8 Z. 1312.
31 SNMU- 1317, s.978; 1318, s.1087-1088; 1319, s.390. 32 SNMU -1317, s.978; 1319, s.390.
33 Ahmet Akif Tütenk (1946), “Denizli’de Maarifin İnkişafı Tarihi”, İnanç Sanat ve Kültür Dergisi, sayı:102, s.1.
34 BOA., MF.MKT., 1190/13, 23 L. 1331.
35 Örneğin bkz: Ali Vehbi (1951), Acıpayam, Çankaya Matbaası, Ankara, s.218-219.
36 Yasemin Avcı (2007), “Osmanlı Devleti’nde Afet Yönetimi ve 1899 Denizli Depremi”, Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu, (6-8 Eylül 2006), Editörler: Ayfer ÖzçelikMehmet Yaşar Ertaş ve diğerleri, Cilt: 1, Denizli, s.362-363. Depremin meydana getirdiği hasar, İzmir ticaretini de derinden etkilemiştir. Öyle ki, depremzede ve karantinalar sebebiyle İzmir ticareti sekteye uğramış ve birçok aile geçim sıkıntısı çekmeye başlamıştır. Bu nedenle, bu sıralarda Hindistan’da kıtlık çekenler için toplanan yardım, ticari durumun düzelmesine ertelenmiştir. BOA., DH.MKT., 2398/125, 8 Ca.1318.
37 BOA., DH.MKT., 2372/67, 13 Ra. 1318.
38 BOA., DH.MKT., 2403/25, 21 Ca. 1318.
39 BOA., DH.MKT., 2255/128, 5 C.1317. Yardım toplanması konusunda ayrıca bakınız: BOA., DH.MKT., 2253/119, 29 Ca.1317; DH.MKT., 2254/15, 30 Ca.1317; DH.MKT., 2257/69, 10 C.1317; DH.MKT., 2254/16, 30 Ca.1317.
40 Avcı, agm., s.363.
41 BOA., DH.MKT., 2415/75, 22 C. 1318.
42 BOA., İ.MF., 5/1317 N. 1317. Şurâ-yı Devlet Maliye Dairesi’nden çıkan yazı 18 Receb 1317/10 Teşrin-i Sani 1315 (22 Kasım 1899), Sadaret’in yazısı 6 Şa‘ban 1317/27 Teşrin-i Sani 1315 (10 Aralık 1899) tarihlidir.
43 BOA., MF.MKT., 528/10, 9 C.1318.
44 BOA., MF.MKT., 545/38, 24 L.1318.
45 BOA., MF.MKT., 720/20, 28 C.1318, s.1.
46 BOA., MF.MKT., 720/20, 28 C.1318, s.3
47 BOA., MF.MKT., 729/20, 28 Ca. 1321, s.4.
48 BOA., MF.MKT., 720/7, 26 R. 1321, s.1-2 (Keşifnâme sureti ve Aydın Vilayeti’nin Maarif Nezareti’ne yazdığı yazı).
49 BOA., MF.MKT., 720/7, 26 R. 1321, s.3 (Maarif Nezareti’nin Aydın Vilayeti’ne gönderdiği yazı).
50 Bakınız: Mithat Aydın (2007), “Denizli’de Eğitim (1878-1908)”, Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu, (6-8 Eylül 2006), Editörler: Ayfer Özçelik-Mehmet Yaşar Ertaş ve diğerleri, Cilt: 1, Denizli, s.456-472.
51 Kuvvetle muhtemeldir ki, Denizli maarifi asıl büyük sıçramayı Cumhuriyet’in başlarında yapmıştır. Kız, erkek ve karma okullarıyla bu tarihlerde Denizli maarifçe ileri şehirlerden biridir. Doktor Kemal Şakir [Saracoğlu], 1927 tarihinde kaleme aldığı “Coğrafî, İctima‘î, Sıhhî, İktisâdî Nokta-i Nazardan Denizli” adlı eserinde Denizli’yi eğitimce gelişmişlik bakımından dördüncü sıraya koymuştur. Kemal Şakir Bey, “mekâtib-i ‘âliyede tahsil görmüş” Denizlili “epey” gencin bulunduğuna işaret eder. Bununla birlikte Kemal Şakir Bey, Denizli’deki mevcut okulların yine de yetersiz olduğunu ve özellikle bir liseye ve leyli ibtidâilere ihtiyacın fazla olduğunu belirtmekten de geri durmamıştır. Kemal Şakir [Saracağlu] (1927), Tarihî, Coğrafî, İctimaî, Sıhhî, İktisâdî Nokta-i Nazardan Denizli, Hüsn Tabi‘at Matba‘ası, İstanbul, s.68. Denizli’nin eğitim yaşamındaki başarısı sonraki yıllarda da devam ettirmiştir. Zira, 1940’larda da Denizlili yazar-çizer, aydınlar kentin maarifçe gelişiminden duydukları onuru kamuyla paylaşmaktan kendini alamamışlardır. Buna dair İnanç dergisinin 1944 yılı 95-96.sayılarında Denizli’nin muhtelif yerlerinde üç ay içinde 53 köy okulu ve öğretmen evinin inşa edilmiş olduğundan söz edilmektedir ki (“Maarif Davamızda Denizli”, İnanç, sayı:94-95, İstanbul, 1944, s.9), bunu o günün imkân ve şartlarında eğitim alanında hayli önemli bir yatırım olarak düşünmek gerekir. Bu bakımdan diyebiliriz ki, Cumhuriyet yönetimi, eğitimi ülke kalkınmasında öncelikli bir yere koymuştur.