Namık Kemal’in Siyasi Yazılarında Rusya’nın “Şark Meselesi”ndeki Yeri ve Memleketeyn Meselesi
Mithat AYDIN
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı.
Anahtar Kelimeler: Namık Kemal,Tasvir-i Efkâr,Etoil d’Orient,Memleketeyn Meselesi,Şark Meselesi
Özet
Yakın dönem tarihimizin önde gelen aydınlardan Namık Kemal Bey, mensubu olduğu devletin ve ülkenin sorunlarına kayıtsız kalmayarak muhtelif yazılarıyla toplumunu aydınlatmayı kendine görev bilmiştir. Devlet ve toplum hayatına ilişkin yazıları arasında devletlerarası ilişkilere dair yazıları çalışmamızın esasını oluşturmuştur. Bu itibarla, çalışmamızda Hürriyet, Tasvir-i Efkâr, İbret ve Hadika gazetelerinde yayımlanan yazıları ele alınarak Kemal Bey'in dönemin büyük devletlerinin "Doğu" siyaseti ve bu çerçevede Memleketeyn meselesi konusundaki görüşleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Onun Osmanlı Devleti'nin karşı karşıya kaldığı siyasî meselelere bakışı, genel olarak dönemin Osmanlı aydınının düşüncesi ve devletin resmi bilgi kaynaklarıyla paralellik arz etmesi bakımından dikkate değer görünmektedir.
1 Önder Göçgün (1987), Nâmık Kemâl, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları:838, Ankara, s.6.
2 Ebuzziya Tevfik (2006), Yeni Osmanlılar-İmparatorluğun Son Dönemindeki Genç Türkler, Günümüz Türkçesine Uygulayan: Şemsettin Kutlu, Pegasus Yayınları, İstanbul, s.437-438.
3 Namık Kemal’in hayatı konusunda bakınız: Önder Göçgün (1987), Nâmık Kemâl, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları:838, Ankara; Ebuzziya Tevfik (1304), Namık Kemal, İstanbul; Ebuzziya Tevfik (2006), Yeni Osmanlılar-İmparatorluğun Son Dönemindeki Genç Türkler, Günümüz Türkçesine Uygulayan: Şemsettin Kutlu, Pegasus Yayınları, İstanbul; Süleyman Nazif (1922), Namık Kemal, İstanbul; Ali Ekrem (1999), Namık Kemal, MEB Yayınları, İstanbul; Midhat Cemal Kuntay (1944), Namık Kemal: devrinin insanları ve olaylar arasında, C.I: politika: Namık Kemal’in Sofya dönüşünden Avrupa dönüşüne kadar 1857-1870, Maarif Vekâleti, [Ankara]; Mehmet Kaplan (1948), Namık Kemal, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul; Hikmet Dizdaroğlu (1995), Namık Kemal: Hayatı-Sanatı-Eserleri, Varlık Yayınları, İstanbul; Ö.Faruk Akün (1993), “Namık Kemal”, İslam Ansiklopedisi, c.9, İstanbul, s.55-72.
4 Namık Kemal’in Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları üzerindeki etkisi konusunda bakınız: Ali Fuad Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Atatürk, İstanbul, İnkılap Kitabevi, (yayım tarihi bulunmamaktadır.)
5 Cavit Orhan Tütengil (1985), Yeni Osmanlılardan Bu Yana İngiltere’de Türk Gazeteciliği (1867-1967), Belge Yayınları:31, İkinci Baskı, İstanbul, s.71-72.
6 Namık Kemal (1327), “Hasta Adam”, Makâlât-ı Siyâsiye ve Edebiye, İstanbul, s.98. Kemal Beyin bu makalesi 24 Kanun-ı evvel 1285 tarihli Hürriyet gazetesinin 24 numaralı nüshasında yer almaktadır.
7 Age, 9 Kasım 1868, Nu.20, s.3, stn.1.
8 Agm., s.3, stn.2.
9 Önder Göçgün (1991), “Namık Kemâl’in Devlet İdeali ve Devletler Arası Münasebetler Hakkındaki Görüşleri”, Türk Edebiyatı Araştırmaları, c.1, Selçuk Üniversitesi Yayınları No:90, Konya, s.207. Bu noktada N.Kemal’in meşrutiyet (parlamenterizm), vatan, hürriyet, kamuoyu konusundaki görüşleri çeşitli çalışmalara konu olmuştur. Burada bu hususları tekrar ele almayı gerekli görmemekle beraber, Kemal Bey’in “hükm-i şeri‘ata” atfetmiş olduğu önemin, İslamiyet’in ayrıca “birlik” prensibinden ileri gelmiş olduğunu belirtmek gerekir: “İslamiyet vahdete gelmeyi emrediyor. Binaenaleyh buralarda Lazlık, Arnavudluk, Kürdlük, Arablık deâvîsinin zuhuru muhâl hükmündedir.” Önder Göçgün, “Namık Kemâl’in Devlet İdeali…”, s.208 (İbret, 13 Haziran 1288). Yine de onun millet tasavvuru Osmanlılık fikri etrafında biçimlenmiştir. Ona göre vatanda hukukça eşit, menfaatçe müşterek bulunan herkesin dil ve mezhep daiyesiyle birbirinden ayrılmasının mümkün olmayacağıdır. Namık Kemal (1327), “İmtizâc-ı Akvâm”, Makalât-ı Siyasiye ve Edebiye, İstanbul, s.244. (İbret, 20 Haziran 1288, Nu.14).
10 Bkz: Hürriyet, “Memâlik-i Osmaniye’nin Yeni Mukâsemesi”, 9 Kasım 1868, Nu.20, s.1, stn.1-2; Tasvir-i Efkâr, “Hareket-i Fikriye …”, 10 Teşrin-i Evvel 1283, Nu.430, s.1.
11 Namık Kemal, (1327), “Şark Meselesi”, Makâlât-ı Siyâsiye ve Edebiye, İstanbul, s.22.
12 Namık Kemal, agm., s.1.
13 Osmanlı devletinin kötü idaresinin, Kemal Bey’in pek çok siyasi ve sosyal içerikli yazısına konu olduğu bilinmektedir. Bununla beraber, İngiltere Dışişleri Bakanı Stanley’in bir konuşması vesilesiyle Osmanlı devletinin mevcut idaresi ile ilgili olarak Hürriyet gazetesinin 30 Kasım 1868 tarihli nüshasında geniş bir değerlendirme yazısı kaleme almıştır. Stanley’in “15 sene evvel bedihi surette olan ahvali vaktiyle görmekden iğmâz eyledik. Neticesinde maateessüf Kırım Muharebesi’ne incizâb mecburiyetinde bulunduk. Benim zannıma göre bugün Devlet-i ‘Aliyye’yi ihafe eden mehâlik yine o menba‘dan zuhur etmesi değildir. Şimdi devlet-i müşarünileyhayı muhatara-yı hariciye değil bir mühlike-i dahiliye ihafe ediyor. Bir devletin maliyesinin karışıklığına ve eyalâtında zuhur eden isyanlara karşı ise ne düvel-i sa’irenin bir nevî ittifâkı ve ne de Avrupa’nın bir türlü kefaleti muhafaza edebilir” şeklindeki sözlerinden hareketle Osmanlı devletinin mevcut dahilî idaresi hakkında şunları söylemiştir: “Mülkün izmihlali(ni) daha birkaç seneler te’hir etmek kâbildir. Fakat idare-i hâzıra bu halde durdukça korkulan beliyyelerin bugün yarın patlaması karibü’l-ihtimal ve idare değişmezse evvel ve ahir zuhuru ise her halde şübheden varestedir. Şurasının beyanına cesaret ederiz ki Lord İstanli dahi mülkün halini tamamiyle bilemez ve öyle hakikatler vardır ki işitse inanmaz çünki müştekiler bile çekilen mazlumiyetin garaza haml olunmasından ihtirazen tamamiyle beyanına cesaret edemiyorlar.” Yazarımız, devletin içinde bulunduğu kötü durumun Babıali tarafından herkesten saklandığını, bu yönde gazetelere sansür uygulandığını belirtmektedir. Buna dair verdiği çarpıcı bir örnekte, Tasvir-i Efkâr’ın 464 numaralı nüshasında yer alan bir bendin çıkarılmasını izah eder. Söz konusu gazetede “Devlet-i ‘Aliyye ise Şark Meselesi’nden dolayı şiddetli bir buhran içindedir” şeklinde yer alan bir ibarenin sadrazam tarafından çıkarılması istenir. Buna gerekçe olarak da gazetenin kenarına sadrazamın kendi kırmızı kalemiyle “devletin aczini ahâlisine bildirmek muvafık-ı hamiyet değildir ” yollu bir “tekdir” yazılır. Hürriyet, “İngiltere Hariciye Vekili…”, 30 Kasım 1868, Nu.23, s.1-2.
14 Tasvir-i Efkâr, “Hareket-i Fikriye …” 10 Teşrin-i evvel 1283, Nu.430, s.2, stn. 2.
15 İbret, “Asya’nın Hali”, 2 Teşrin-i sani, 1288, Nu.53, s.1.
16 Hadika, “Şimâle Nim Nigâh”, 18 Kanun-ı evvel 1289, Nu.26, s.1, stn.1.
17 Age, “Şimâle Nim Nigâh”, 18 Kanun-ı evvel 1289, Nu.26, s.1, stn.1. Kemal Bey bu yazısında Rus gazetelerinin kimi yazılarında gerçek niyetlerini gizleyerek Babıali’ye karşı iyi niyetle nasihatvari birtakım sözler serdetmelerini ve Avusturya’nın Rusya karşıtı bir yola kaymaması konusundaki yorumlarını “hedef saptırmak” olarak görmüştür. Mesela bir Moskova gazetesi “Şark Meselesi”nde Avusturya’nın pozisyonunu ele alırken Prens Bismarck’ın Frankfurt diyetindeki bir konuşmasında “Şark bir barut fıçısına ve Avusturya anın üzerine oturmuş bir adama benzer” şeklindeki sözünden hareketle “Hakikaten Avusturya üzerine oturmuş olduğu barut fıçısını ateş almakdan muhafaza içün şarkdaki yaramaz dostlarından ihtiraz üzere bulunmalı ve bir dağdağayı mucib olmamak içün neticesi mechul politikalara sülûk etmemelidir” dediğinde Kemal Bey şu karşılığı vermiştir: “Moskov gazetesi bu bendi niçün neşr ediyor. Bilir misiniz? Bazı kere insan kendi fikrini ketm etmek içün başkasının fikrine ittiba‘ tavrı gösterdiği gibi bu gazetede Şark Mes’elesi namına Moskovların arbede çıkarmamak azm-i kat‘isinde bulunduklarına halkı bununla inandırmak istiyor. Hele bu bende mukaddime olarak yazdığı makalede o derecede tuhaf bir lisan kullanmış ki bir kere okuyanlar –şapka üzerine fes giymiş ve yakışıp yakışmadığını olsun kimseden sorup öğrenmeyerek meydana çıkmış– bir sade dillik eser kalemi olduğunu anlamamak kâbil olamaz.” Hadika, “Şimâle Nim Nigâh”, 18 Kanun-ı evvel 1289, Nu.26, s.1, stn.1-2.
18 İbret, “Asya’nın Hali”, 2 Teşrin-i sani, 1288, Nu.53, s.1, stn.2-3.
19 Agm., s.1, stn.3-4.
20 Agm.,, s.1, stn.4.
21 Hürriyet, “Memâlik-i Osmaniye’nin Yeni Mukâsemesi”, 9 Kasım 1868, Nu.20, s.3, stn.1.
22 “İstihsal-ı servet için oralara atılıp giden zâdegânın zulmü ve papasların ilkaât ve tasdî‘âtı ve tüccarın hırs ve tama‘ı Hindlileri o derecede canından bîzar etmiştir.” İbret, “Asya’nın Hali”, 2 Teşrin-i sani, 1288, Nu.53, s.1, stn.2.
23 İbret, “Asya’nın Hali”, 2 Teşrin-i sani, 1288, Nu.53, s.1, stn.2.
24 Hürriyet, “Memâlik-i Osmaniye’nin Yeni Mukâsemesi”, 9 Kasım 1868, Nu.20, s.3, stn.1.
25 Namık Kemal, “Şark Meselesi”, s.13-14.
26 Tasvir-i Efkâr, “Şimdiki Halde Herkesin…”, 14 Mart 1283, Nu.375, s.1.
27 Aynı zamanda antlaşmanın 23. maddesine göre Osmanlı devleti ve antlaşmaya imza koyan devletlerin temsilcilerinden oluşan bir komisyon, iki eyaletin durumunu inceleyip teşkilatlanmasının esaslarını belirleyecekti. Ayrıca devletler arasında kararlaştırılacak bir nizamname padişahça ilan edilecekti.
28 Bakınız: Fahir Armaoğlu (1997), 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s.263-264.
29 Tasvir-i Efkâr, “Memleketeyn Mes’elesine Dair …”, 11 Sefer 1283, Nu.399, s.2, stn.2.
30 Age, “Memleketeyn’e dair…”, 17 Mart 1283, Nu.376, s.1, stn.1. Kemal Bey, başka bir yazısında Memleketeyn halkının bir talebi olarak Prens Şarl’ın idaresinin bazı Avrupa gazetelerinde gündeme getirilmesi üzerine meseleyi uluslararası hukuk açısından ele alarak büyük devletlerin sömürge siyaseti ile şu şekilde mukayese etme yoluna gitmiştir. “Ve birtakım gazeteler maslahata olmuş bitmiş nazarıyla bakarak Prens Şarl’ın tasdikini re’y etmekte iseler de böyle bir fi‘il bunca hukuka galib tutulduğu takdirde medeniyetin âsâr -ı bedi‘asından olan mukavelât-ı düveliyenin hiç hükmü kalmayub silaha güvenen istediği mu‘amele-i gasbâneyi icra edeceği ve İngiltere devleti Hindistan’ın ve Fransa’nın Cezayir’in ve Rusya Lehistan’ın ve Avusturya Macaristan ve Venedik’in ve Prusya dükalıkların istiklalini i‘lan etmedikçe Avrupa’da milletlerin arzusu ahkâm-ı ‘uhûde mürecceh olduğu iddi‘a olunamayacağından…” Tasvir-i Efkâr, “Memleketeyn Mes’elesine Dair …”, 11 Sefer 1283, Nu.399, s.2, stn.2.
31 Age, “Memleketeyn’e Dair…”, 17 Mart 1283, Nu.376, s.1, stn.2.
32 Age, “Memleketeyn Mes’elesine Dair…”, 11 Sefer 1283, Nu.399, s.1, stn.2.
33 Age, “Memleketeyn’e Dair…”, 17 Mart 1283, Nu.376, s.2, stn.1.
34 Age, “Etoil d’Orient Memleketeyn Mes’elesinin…”, Nu.395, s.1, stn.1.
35 Age, “Etoil d’Orient Memleketeyn Mes’elesinin…”, Nu.395, s.1, stn.2.
36 Age, “Etoil d’Orient Memleketeyn Mes’elesinin…”, Nu.395, s.1, stn.2-s.2, stn.1.
37 Age, “Etoil d’Orient Memleketeyn Mes’elesinin…”, Nu.395, s.3, stn.1-2.
38 Bakınız: Age, “Memleketeyn”, 4 Haziran 1283, Nu.397, 9 Haziran 1283, Nu.398. Etoile d’Orient’ın “Rus taraftarlığı” isnadı karşısında sükut etmesini Tasvir-i Efkâr, “ayn-ı ikrar” kabul etmiştir.
39 Age, “Memleketeyn”, 9 Haziran 1283, Nu.398, s.2, stn.2.
40 Örneğin bakınız: Hürriyet, “Bulgar hükümeti”, 29 Eylül 1868, Nu.14, s.3-5; Tasvir-i Efkâr, “Karadağ”, 20 Rebiyü’l-evvel 1283, Nu.410; 23 Rebiyü’l-evvel 1283, Nu.411; İbret, “Yine mi Sırbistan?”, 12 Ramazan 1288, Nu.52.
41 Hürriyet, “Memâlik-i Osmaniyye’nin Yeni Mukâsemesi”, 9 Kasım 1868, Nu.20, s.2.
42 “Rusya’ya gelince İslav ittihadı vakı‘a anın içün mültezim olan maksad-ı istilâyı bir dereceye kadar fi‘ile çıkarmaya alet olabilir. Fakat ka‘ide-i ittihada temessük etmek hiçbir vakit öyle bin türlü akvâm-ı mahkûmeden terekküb etmiş bir milletin kârı değildir. Rusya nasıl İslav ittihadı üzerine te’sis-i müdde‘a ederek Avrupa’ya karşı ele silah alabilsin ki, hâlâ pâyıtahtı civarında bulunan köyler İslav değildir. İdaresi altında 12 milyon Lehli ve fütuhât-ı cedidesiyle beraber 15 milyondan ziyade Türk ve Tatar var. Bundan başka hükümetde bulunan Almanlar, İsklavanlar, Dağıstanlılar, Acemler, Abazalar, Çerkesler, Ermeniler, Gürcüler hesab olunsa 10 milyonu tecavüz eder.” İbret, “Şimdiki Politika”, 7 Kanun-ı evvel 1288, Nu.75, s.1, stn.3.
43 Hürriyet, “Memleketeyn Ahvâli”, 12 Ekim 1868, Nu.16, s.3, stn.2.
44 “Ma‘mafih me’mûl olan ikdamâtın bezl ve sarfında madem ki arada Tuna nehri vardır Memleketeyn’de haydud tahaşşud ve naklinin men‘i kabil olub lâkin Sırbistan ile arada böyle hatt-ı fâsıl olmamağla asıl Babıali’nin nazar-ı dikkati bu tarafa atf edilmek muktezâ-yı ihtiyatkârî ve basirettir.” Hürriyet, “Memleketeyn Ahvâli”, 12 Ekim 1868, Nu.16, s.4, stn.1.
45 Tasvir-i Efkâr, “Memleketeyn Mes’elesine Dair…”, 11 Sefer 1283, Nu.399, s.2, stn.2.