Gökhan YALÇIN

Harran Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Şanlıurfa/TÜRKİYE

Anahtar Kelimeler: Vezin, usûl, Kitabu İlmi’l-Musiki, Kevserî Mecmuası, Türk musikisi.

Özet

Musikide vezin; bir musiki parçasının ölçüldüğü ölçü, usûl olarak tanımlanmaktadır. On sekizinci yüzyıl Osmanlı/Türk Musikisi yazılı kaynaklarından Kitabu İlmi’l-Musiki alâ vechi’l-Hurûfât ve Kevserî Mecmuası adlı eserlerde vezin konusunun kapsamlı bir şekilde ele alındığı, harf yazısı ile kaydedilen saz eserlerinin notaya alınmasında önemli bir işlevinin dahi olduğu görülür. Mezkûr eserlerde kullanılan rakamlara göre vezin; vezni kebir (büyük vezin), vezni sagir (küçük vezin) ve vezni asgarü’s-sagir (en küçük vezin) olmak üzere üç çeşittir. Saz eserlerinin harf notası ile bu vezin çeşitlerine göre kaydedildiği anlaşılmaktadır. Kitabu İlmi’l-Musiki alâ vechi’l-Hurûfât ve Kevserî Mecmuası adlı eserlerin tıpkıbasım, çeviri ve sadeleştirilmiş metin çalışmalarında vezin konusu ele alınmıştır. Ayrıca yazılı kaynakların nota külliyatı bölümlerindeki saz eserlerinin Avrupa temelli porteli notasyona çevrildiği, bu çevirilerde vezin konusunun farklı şekillerde yorumlanmasından kaynaklanan farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir. Çalışmada öncelikle vezin konusu ele alınmış ve yazma eserlerde verilen tanımlar, açıklamalar incelenmiştir. İkinci olarak konu üzerinde çalışma yapan araştırmacıların çalışmalarında yapmış oldukları tespitler ele alınarak vezin konusunun nasıl anlaşıldığı, yorumlandığı, değerlendirildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Son olarak da yapılan tüm çalışmalardan hareketle Kitabu İlmi’l-Musiki ve Kevserî Mecmuası’nda yer verilen saz eserlerinin, vezinler dikkate alınarak porteli notasyona nasıl çevrilmesi gerektiği örneklerle anlatılmıştır. Çalışma sonucunda dikkat çeken birinci konunun usûl olduğu görülmüştür. Mezkûr eserlerin araştırmacılar tarafından porteli notasyona çevirilerinde eserden esere usûl zamanlarında farklılık görülmüştür ki eserlerin usûl dairelerinde verilen bilgiler ile ters düşmektedir. Farklılıkların ortaya çıkmasındaki sebebin yazılı kaynaklarda yer verilen vezin bilgilerinden, özellikle de Kitabu İlmi’l-Musiki’de verilen “Mikdar-ı Rukum-ı Vezn-i Usûlat-ı Musiki alâ Vech-i Tecdid” başlıklı tablonun farklı yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Oysaki tabloda üç vezin için verilmiş rakam değerleri usûl zamanlarını değil, usûl zamanlarına göre toplam perde değerlerini göstermektedir. Çalışma sonucunda dikkat çeken ikinci konu ise perdelerin nota karşılıklarıdır. Bazı araştırmacıların saz eserlerinin porteli notasyona çevirisinde farklı ses yükseklikleri kullandıkları görülmüştür. Üçüncü konu ise Kitabu İlmi’l-Musiki ve Kevserî Mecmuası’nda on dokuz farklı usûlde kaydedilen saz eserlerinin porteli notasyona yapılan çevirilerinde vezinlerin, özellikle usûlün hızı ile ilgili olduğudur. Eser vezn-i kebirde yazılmış ise porteli notasyona rakam değerlerinde değişikliğe gidilmeden, usûlün zaman değerine göre ölçülere ayrılarak çevrilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Eser vezn-i sagirde yazılmış ise rakam değerlerinin yarısı, eser vezn-i asgarüs-sagir’de yazılmış ise rakam değerlerinin yarısının yarısı (dörtte biri) kadar değere düşürülerek porteli notasyona çevrilmesi gerektiği görülmüştür. Başka bir ifade ile bir eserin veznine göre icrasında; vezn-i kebirde hızlı, vezn-i sagirde orta ve vezn-i asgarü’s-sagir’de ise ağır icra edilmesi gerekir. Kısaca yazılı kaynaklardaki kilit unsur veznin, özellikle eserin hızı ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.