Hüsniye MAYADAĞLI

Anahtar Kelimeler: Bahtiyar Vahabzade,gaye adamı,akide,şiir,şair,mizaç

Özet

üreğinden aşıp taşan, çaprazlaşan duygularını, beynini kemiren fikirlerini anlatmakta seçtiği şiir sanatıyla, vatanının ve halkının ağrı-acılarını, şahsi ağrı-acıları gibi kendi kalp ateşinde pişirerek söz incilerini dizen Bahtiyar Vahabzade, işlediği konular ve o konulara yaklaşım tarzıyla, tam bir millet şairi ve gönül adamı portresi çizer. Kendisinin de gönül çiçekleri ismini verdiği şiirlerini esas alarak yapılan bu incelemede, şairin ruh ve fikir dünyasının yapı taşları tespit edilmek suretiyle sanatkârın mizacı hakkında bir değerlendirme yapılmak istenmiştir.

Halk şairi Vahabzade, insanoğlunun gelip geçici olduğunu bu yüzden, bu topraklardan aldığını, bu topraklara vermesi gerektiğine inanan bir kişi olarak şiirinin her bir hecesini de vatan toprağından yarattığını söyler. Ona şiirlerini yazdıran kuvvet "öz tanrısı gibi daima yüreğinde fikrinde taşıdığı" vatan ve millet sevgisidir. Buna bağlı olarak Vahabzade, akideye uyanık olan şair ister. "Yazmak hatırına yazmak hiç ne yazmak demektir. Çünkü yazmak, yaratmak, yalnız büyük gayeye çatmanın yoludur." Bu sözlerin şairini, tabiatıyla gaye adamı olarak da değerlendirmek gerekmektedir. Onun gayesi mukaddes bir sevgiden doğmaktadır: Vatan sevgisi. Duygu ve düşünceleri de bu sevgi etrafında şekillenir, bu şekiller bazen mısralara dönüşür şiirleri oluşturur; bazen de bir drama metnine, bir fikir yazısına dönüşür.