Osman GÜMÜŞÇÜ, Tahir KODAL

1Pamukkale Üniv., Eğitim Fak., İlk Öğretim Böl., Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı, DENİZLİ

2Pamukkale Üniv., Eğitim Fak., İlk Öğretim Böl., Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı, DENİZLİ

Anahtar Kelimeler: Millî Mücadele,Anadolu,coğrafya,Anadoluculuk,M. Niyazi Erenbilge

Özet

Bu çalışmada, Millî Mücadele'yi destekleyen ve bu güne kadar araştırmacılar tarafından bilinmeyen bir coğrafya eseri Anadolu konu edilmiştir. Bu yapılırken, konuya giriş mahiyetinde, Millî Mücadele'nin başlaması, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde yapılan psikolojik hazırlık veya kamuoyu oluşturma çabası, emperyalist devletlerin Türk milletine yaptıkları, bu yapılanların değişik yöntemler kullanılarak Türk ve dünya kamuoyuna anlatılması, Türk milletinin bilinçlendirilmesi çalışmalarından kısaca bahsedilmiştir. Bu çalışmaların yapıldığı süreçte, öncelikle Anadolu adlı eserin kim tarafından ve niçin yazılmış olduğu ortaya konulmuştur. Devamında ise; eserin incelenmesi ve değerlendirilmesi yapılmış olup, evvela müellifin hayatı ve çalışmaları hakkında bilgiler verilmiştir. Daha sonra, eserin içeriğindeki bilgiler ışığında bazı yorum ve tahlillere yer verilmiş olup, bu tahlillerden biri, Millî Mücadele sırasında Türk milletine vatan sevgisi kazandırmak adına şairane bir üslupla Anadolu coğrafyasının kaleme alınmasıdır. Dolayısıyla eserin, bu ve diğer nedenler yüzünden, hem Millî Mücadele tarihi, hem de içerik açısından araştırma yapacaklar için oldukça önemli olduğu ortaya konulmuştur. Bizim yapmış olduğumuz tahliller dışında, başka araştırmacılara da bu fırsatı vermek amacıyla, çalışmanın sonuna transkripsiyon metin de ilave edilmiştir.

1 Şark meselesi, 9 Ekim 1815 Viyana Kongresi'nden kalma uluslararası siyasî bir kavramdır. Bu kavram, Napolyon Bonapart'ın altüst ettiği Avrupa haritasına yeniden bir düzen vermek amacıyla toplanan uluslararası toplantıda, özellikle Rus delegeleri tarafından, Osmanlı devletindeki gayr-i müslim azınlıkların durumlarına dikkat çekmek amacıyla kullanılmıştır. Ancak, Şark meselesinin tanımı ve ne zaman başladığı konusunda çeşitli görüşler söz konusudur. Bazı araştırmacılar, bu meselenin Türklerin Anadolu'ya gelmesiyle, bazıları Türklerin Balkanlara geçmesiyle başladığını ileri sürmüşlerdir. Bu konuda bir fikir birliği olmamasına rağmen, emperyalist Avrupa devletleri, ne zaman kendi çıkarları söz konusu olduğunda ve çıkarlarını gerçekleştirmek için bir kamuoyuna ihtiyaç duyduklarında bu kavramı gündeme getirmişlerdir. Başka bir ifadeyle, her zaman şark meselesi kavramını kullanarak, Osmanlı devletinin içişlerine karışmak, devleti azınlıklar aracılığı ile yıkmak, Türkleri önce Balkanlardan, sonra Anadolu'dan atmak ve daha sonra da geldikleri Orta Asya bozkırlarına geri göndermek, gönderilemez ise Anadolu'da imha etmek amacını gütmüşlerdir. Bu konuda fazla bilgi için bkz. Bayram Kodaman, "Şark Meselesi ve Tarihî Gelişimi", Tarihî Gelişmeler İçinde Türkiye'nin Sorunları Sempozyumu (Dün-Bugün-Yarın), Ankara 1992, Albert Sorel, Meseley-i Şarkiyye, (Terc. Yusuf Ziya), İstanbul 1911; Cevdet Küçük, "Şark Meselesi Hakkında Önemli Bir Vesika", Tarih Dergisi, İstanbul 1979, Sayı: 32.; Matthew Smith Anderson, Doğu Sorunu 1774-1923, Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çev.: İdil Eser), İstanbul 2001; Edouard de Drialt, Şark Mes'elesi, (Hz. Emine Erdoğan), Ankara 2003.
2 Tahir Kodal, Faylaşılamayan Toprak Türk Basınına Göre (1923-1926) Musul Meselesi, İstanbul 2005, 49-50.
3 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı (BOADB), Atatürk ile İlgili Arşiv Belgeleri, Belge: 25, Ankara 1982, s. 19-24.; Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Ankara 1994, s. 133-136.; Mustafa Balcıoğlu, "İstanbul’dan Samsun’a Uzanan Yolda Mustafa Kemal", Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-/, (Haz.: Durmuş Yalçın-Azmi Süslü ve diğ.), Ankara 2000, s.164-165.
4 BOADB, a.g.e., Belge: 25, s. 26.
5 Kemal Atatürk, Nutuk 1919-1927, Bugünkü Dille, (Haz.: Zeynep Korkmaz), Ankara 2000, s. 9.
6 Ergün Aybars, a.g.e, s. 161.
7 Kemal Atatürk, a.g.e., s. 10.
8 Osman Gümüşçü-Abdullah Balcıoğullan, Coğrafyaya Giriş, Ankara 2006, s.190-203.
9 Selçuk Trak, Türkiye'ye Ait Coğrafi Eserler Genel Bibliyografyası, Ankara 1942, s. 53.
10 Cevdet Türkay, İstanbul Kütübhanelerinde OsmanlI'lar Devrine Aid Türkçe-Arabca-Farsça Yazma ve Basma Coğrafya Eserleri Bibliyografyası, İstanbul 1958, s. 25.
11 Mehmet Seyfettin Özege, Eski Harflerle Basılmış Türkçe Eserler Kataloğu, Cilt: I, İstanbul 1971, s. 56.
12 Ekmeleddin İhsanoğlu-Ramazan Şeşen ve diğ., Osmanlı Coğrafya Literatürü Tarihi, Cilt: II, İstanbul 2000.
13 T.C. Emekli Sandığı Arşivi, Dosya No: 82742.
14 Mithat Atabay, "Anadoluculuk", Modern Türkiye'de Siyasî Düşünce: Milliyetçilik, Cilt: 4, İstanbul 2003, s. 515-516.
15 Köksal Alver, "Anadoluculuk Üzerine Bir Değerlendirme", Sosyoloji ve Coğrafya, (Haz.:Ertan Eğribel-Ufuk Özcan), İstanbul 2006, s. 732-734.
16 Etiente Copeaux, Türk Tarih Tezinden Türk- İslam Sentezine, (Çev.: A. Berktay), İstanbul 1998, s. 273
17 J. Cvijic, Das Karstphaenomen, Versuch einer Morphologischen Monographie, Geog. Abhandl, Wien 1893.
18 Asıl metinde bulunmayan bu kısımlar; yani, başlıklar, dipnotlarla yapılan hata düzeltmeleri ve açıklamalar, az bilindiğini düşündüğümüz kelimelerin anlamları köşeli parantez içerisinde tarafımızdan ilave edilmiştir. Bu açıklamalar tarihçi olmayan veya Osmanlı dönemi Türkçesini bilmeyen okuyucular göz önüne alınarak yapılmıştır.
19 [Metinde yanlışlıkla 'belzeler' okunacak şekilde yazılmıştır].
20 Metnin bu kısmında dizgi hatası yapılmıştır. "Mürtüyor" okunacak şekilde yazılmıştır.
21 [Muhtemelen devamlılığı göstermek için, yazar tarafından eserin bir çok yerinde '..', bazen de '...' kullanılmıştır].
22 [Cezire-i Unyâ okunacak şekilde yazılmıştır]. Burada Doğu Anadolu kastedilmiştir.
23 [Bu cümle bozuk görünmektedir].
24 [Eserin bu kısmında ve ifadesinde 'ni' fazladan yazılmıştır].
25 [Metnin müellifi 'küçük' anlamına gelen ve İngilizce olan 'minor' kelimesini bu şekilde yazmıştır].
26 [Metinde 'kuzuz' olacak şekilde yanlış yazılmıştır].
27 [Çalışmanın bu kısmında yer almış olan 'izafe' kelimesi 'asağa' okunacak şekilde yazılmıştır ki, muhtemelen baskıda 'dad' harfi yerine yanlışlıkla 'sad' harfinin kullanılmasından ileri gelmektedir].
28 [Metnin bu kısmında cezire-i ulyâ olarak geçen bu ifadenin, çalışmanın sonundaki hata sevap kısmında Anadolu şarkı olarak düzeltilmesi istenilmiştir].
29 [Kilikya (Çukurova) kastedilmektedir].
30 [İsaura (Isparta-Burdur çevresi yani Hamit bölgesi kastedilmektedir].
31 [Müellifin, Antik Çağ'ın idari birim ve bölge adlarını kullanması, ya yabancı kaynaklardan alıntılar yapıp etkilendiğini, ya da yine yabancılara da hitap etmeyi düşündüğünü göstermektedir. Çünkü, bu isimler eskiden beri yabancı müelliflerce çok sık kullanılmasına rağmen, Türkçe kaynaklarda genellikle kullanılmamıştır].
32 [III. Jeolojik zaman].
33 [Muhtemelen burada cümle sonu yarım kalmıştır].
34 [Eserin bu kısmındaki yanlışlık, hata-sevap kısmında düzeltilmiş, doğrusunun yüksek Anadolu şarkı olması gerektiği ifade edilmiştir].
35 [Metnin bu kısmında yazım hatası vardır. Çünkü, burada geçen 'su tüccarları' 'su buharları' şeklinde olmalıdır].
36 [Burada harf eksiği vardır. Kelime 'ışıltılı' olmalıdır].
37 [Metinde 'parlalza' okunacak şekilde yanlış yazılmıştır].
38 ['bir yaçka vakaki lezle' ifadesinde dizgi hatası olmalıdır. Burada bir çeşit araç adı kastedilmektedir].
39 [Üçüncü jeolojik zaman].
40 [Bu kelime dizgi hatası nedeniyle fazladan yazılmış olmalıdır].
41 [Dizgi hatası olarak fazladan 'r' ilave olmuştur].
42 [Bu kelimede 'r' harfi 'v' olmalıdır. Dizgi hatası vardır].
43 [Bu kelimede dizgi hatası yüzünden yanlışlık vardır. 'îsti'alardan' olarak okunacak biçimde yazılmıştır. 'İstilalar' şeklinde okunacak biçimde yazılması gerekirdi.
44 'orma" okunacak şekilde yazılmış, 'n' harfi eksiktir. Dizgi hatası vardır.
45 [Bu kelimede 'n' harfi fazladan konulmuştur].
46 [Metinde 'sekelerini' okunacak şekildedir].
47 'tıbıl' okunacak şekilde yazılmıştır. Anlamca ve cümlenin gelişinden 'tembel' olmalıdır. Dizgi hatası vardır.
48 Bu kelime "dal, re, nun, vav, te" harfleri ile yazılmıştır.
49 Keza bir aralık Anadolu'da hüküm süren 'Peçenekler' le 'Kumanlar' dahi Turanlı idiler.
50 [Bu kelime dizgi hatası nedeniyle fazladan girmiş gibidir].
51 [Doğu Roma ya da Bizans İmparatorluğu Fatih Sultan Mehmed'in 1453 yılında yani 15. yüzyılda İstanbul'u Türk hakimiyetine almasından sonra ortadan kalkmıştır].
52 Metnin bu kısmında yazım yanlışı vardır. "cellâd teş'âr" okunacak şekilde dizgi yapılmıştır. "t" harfi fazladan eklenmiştir. Anlam bakımından "cellâd-şi'âr- şavaşçılığı ile bilinen" olmalıdır.
53 [Anlam bakımından buradaki 'üç' kelimesi fazladan yazılmıştır].
54 [Osmanlı devleti için kullanılan isimlerden biri de Saltanât-ı Seniyye'dir].
55 [Metinde dizgi hatası sonucu yanlış yazılmış olup. Anlamca doğrusu bu şekilde olmalıdır].
56 [Yunanca büyük fikir, ülkü, ideal anlamına gelen Megali İdea, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alarak, Bizans İmparatorluğu'na son verdiği günden beri yürürlükte olan bir Yunan ülküsüdür. Bizans İmparatorluğu'nu bir Helen İmparatorluğu olarak kabul eden Yunan milliyetçileri, Megali İdea adını verdikleri büyük ülküleri ile eskiden Bizanslılara ait olan tüm toprakları yeniden elde ederek, Konstantinopolis diye adlandırdıkları İstanbul başkent olmak üzere, büyük Helen İmparatorluğu'nu yeniden kurmayı hayal etmektedirler. Aslında bu ülkü, ideal 1787 yılında Rus Çariçesi II. Katerina ile Avusturya İmparatoru II. Josef'in hazırlamış oldukları "İstanbul merkez olmak üzere yeni bir Bizans İmparatorluğu kurmayı" amaçladıkları "Grek Projesinin devamı niteliğindedir. Bu kavram, "Geniş Yunanistan" şekliyle, coğrafî anlamda ilk kez Yunanistan Başbakanı I. Kellettes tarafından 14 Ocak 1844'te kullanılmıştır. Bu konuda daha geniş bilgi için bkz.: Ali Güler, Dünden Bugüne Vunan-Rum Terörü, Ankara 1999].
57 [Burada 'Son Mütareke' den kastedilen Mondros Mütarekesi'dir. Bu mütareke 30 Ekim 1918'de Osmanlı devleti ile I. Dünya Savaşı'nın galipleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya ile Limmi Adası'nın Montros Limanı'nda imzalanmıştır. Bu limanda imzalanmış bir ateşkes antlaşması olduğu için bu adla anılmaktadır. Bu konu hakkında daha geniş bilgi için bkz.: Durmuş YalçınAzmi Süslü ve diğ., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Ankara 2000].
58 İstanbullu! Mısır, Bingazi, Trablusgarb gibi bilâd-ı İslâmiyede [İslam beldelerinde] Türk 'ırkına Türk vatanına tecavüz ve hıyânet edenlere karşı sa'ife-i diyanetle pek bardâne [yük kabı gibi] davranıldığı ve 'âdeta bir nevi' boykutaz [özerklik] ilan edildiği hâlde sen hâlâ onlara etek dolusu paralar sarf ediyorsun. Ne bu kayıdsızlık, ne bu mübâlât [abartılar]! Hiç vicdanın mute'azzi olmuyor mu [sızlamıyor mu]?
59 [Osmanlı devleti vatandaşlarının yönetimini 'Millet Sistemi' ne göre teşkilatlandırmıştır. Bu yönetim anlayışında ve 'millet sistemi'nin temelinde bugünkü anlamda olduğu gibi 'ırk' değil, 'din' yer almıştır. Bu nedenle, Osmanlı devleti kendi hâkimiyeti altında bulunan ve farklı dinlere mensup olan insanları ayrı birer 'millet' olarak teşkilatlandırmıştır. Ermeni milleti, Yahudi milleti g ib i. Onlara bir tür sözleşmeyle dinî hürriyet, kültürel muhtariyet ve idarî işbirliği (idarî muhtariyet değil) statüsünü vermiştir. Bu milletlerin devletle olan ilişkisi en tepedeki Ruhanî liderle sağlanmıştır. Bu konu hakkında daha geniş bilgi için bkz.; Osmanlı, (Ed. Güler Eren), Cilt:4, Ankara 1999, s. 197-261].
60 Memetnin bu kısmında dizgi hatası yapılmıştır. Anlamca "ilhâk" şeklinde okunması gereken kelime "ilcâk" şeklinde yazılmıştır.
61 İslâm hukukunda bir kural. Bu konu hakkında daha geniş bilgi için bkz.: Abdulmecit Cum'a elCezârî, eUKavâidü'URkhiyyetü'UMustahmce min Kitabi İ'lamil Muvakiîn, Daru İbni'l-Kayym, 1. Baskı, Demmam-Cize (Mısır) 1421, s.507-512.
62 [Bu kelimede tenvin eksikliği vardır].
63 [Metinde Anadolu olarak geçmekteyse de doğrusu Türkiye olmalıdır].
64 [Burada vadiler kastedilmektedir].
65 [Metinde 'boşalıdır' şeklinde geçmekle birlikte doğrusu 'döşelidir' olmalıdır].
66 [Metinde 'bandezmit' olarak geçmekle birlikte doğrusu 'manyezit' olmalıdır].
67 Yunanlıların İngilizlerin desteğinde İzmir'i 15 Mayıs 1919'da işgal etmesi kastedilmektedir.
68 |Metinde bu kelimeye fazladan 'n' harfi eklenmiştir].